Yine Refah Partisi Genel Lideri Fatih Erbakan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkaracaklarını, ikinci tipe kalamazlar ise Kılıçdaroğlu yerine Erdoğan‘ı destekleyebileceklerini söyledi.
Yine Refah Partisi Genel Lideri Fatih Erbakan, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci çeşide kalırsa Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı destekleyebileceklerini söyledi.
Habertürk TV yayınına katılan Erbakan şöyle konuştu:
“Biz bu faturanın ortağı olmalıyız. Bu faturayı ortaya koyanların iktidardan gitmesi için sonuna kadar uğraş ederiz. Seçimlere de gireriz. Diyelim ki ikinci cinste sayın Kılıçdaroğlu ile Tayyip Beyefendi kaldı. Biz ikinci çeşitte kalmadığımıza nazaran kimseye dayanak vermeyiz deme imkanımız yok. O denli bir durumda Kılıçdaroğlu’nun olmasından Tayyip Bey’in olması bizim kitlemiz, tabanımız açısından daha anlaşılır olacaktır.”
Erbakan açıklamalarından başka başlıklar şöyle:
“İttifak davetimiz geçerli”
“91’deki Refah Partisi’nin MÇP ve İDP’nin yaptığı ittifaktan esinlenmiştik. Seçmen tabanı birbirine yakın olan partilerin bir ortaya gelmesinden sinerji doğabilir diye davette bulunmuştuk. Hâlâ davetimiz geçerlidir. O periyot yüzde 17 oy alınmıştı. Benzemezlerin bir ortaya gelmesiyle sinerji doğmuyor. 6’lı masada CHP’nin olması, bilhassa AK Parti’den kopan, kopmayı düşünen kararsız seçmen için bir bariyer oluyor. CHP, DSP, HDP ile ittifak yapsa daha sinerjik olabilir.”
“İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili Gelecek Parti’nin de hassasiyeti var”
“Orada unsurlar değerli. Bizim 6’lı masayla ilgili söylediklerimiz var. Başta İstanbul Kontratı var. CHP, “iktidar olursak İstanbul Sözleşmesi’ne geri döneceğiz” diyor. CHP’nin sözcülerinden bir tanesi “5-6 yaşındaki çocukların Kuran öğrenmesi çağdışılıktır, bunu kabul edemeyiz” demişti. Bir öteki parti sözcüsü “Ayasofya müze olarak kalmalıydı” demişti. İktisat ile ilgili sorunlarımız var. Masada oturanlardan birisi İktisattan Sorumlu Devlet Bakanıydı. Artık sorduğunuzda ‘düşük faizle borç bulacağım’ diyor. İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili Gelecek Parti’nin de hassasiyeti var. Saadet Partisi de o masanın içinde. “
